6 Ağustos 2010 Cuma

Avrupa Ligi Eşleşmeleri


Fenerbahçe'nin de Young Boys mağlubiyetinden sonra Avrupa Ligi Playoff Turu'na 4 takımla katılıyoruz bu sene. Bugün çekilen kuralardan sonra rakipleri kısaca değerlendirip 4 temsilcimizin de tur şanslarını değerlendirelim. Önce Trabzonspor'dan başlamak istiyorum. Trabzonspor Türkiye Kupası'nı kazandığı için bir önceki turu oynamadan direk bu turdan dahil oldu Avrupa Ligi'ne. Seribaşı olmadıkları için zor bir takım geleceği ortadaydı ancak kötü bir kurayla en zorunu seçtiler. Liverpool karşısında tabii ki çok düşük şansı Trabzonspor'un. Liverpool her ne kadar eski Liverpool olmasa da dünyanın kalburüstü takımlarından biri sonuçta ve bugün Liverpool'la eşleşip de kolay kura diyebilecek bir takım yok dünya üzerinde ne CL'de ne de Avrupa Ligi'nde. Şenol Hoca'nın takımı mental açıdan iyi hazırlaması gerekiyor, takımın da geride iyi alan daraltıp ileride fırsatları boşa harcamaması lazım. Sonuçta futbol mu her ne kadar zor olsa da imkansız değil, başarılar diliyoruz Trabzon'a. 33 yıl önce gerçekleşen Trabzon-Liverpool eşleşmesinde Liverpool'un Trabzon'da 1-0 mağlup olduğunu da unutmayalım, İngilizler Trabzon'u hafife almıyorlar. Liverpool'un efsane kalecisi Ray Clemence Trabzon deplasmanını şu kelimelerle anlatmış: ''1977 yılındaki Trabzonspor deplasmanı, hayatımdaki en kötü Avrupa yolculuğuydu. Saha, baştan başa taşlarla doluydu. Konakladığımız otel berbattı. Sabahın 5'inde çiftlik hayvanlarının sesiyle uyandık. Yediğimiz yemekten bir şey anlamadık. Ve en sonunda, 1-0 mağlup olduk.''

Seribaşı olan diğer takımlarımız tabii ki nispeten kolay takımlarla eşleştiler. Fenerbahçe Yunanistan'dan PAOK, Beşiktaş Finlandiya'dan Helsinki, Galatasaray ise Ukrayna'dan Karpaty Lyiv'le eşleştiler. Fenerbahçe'den başlayalım. Takımın Young Boys karşısında oynadığı mahkum ve etkisiz oyundan sonra pek de emin değil taraftarlar turdan. PAOK da Yunanistan'ın Panathinaikos, Olympiakos veya AEK kadar olmasa da güçlü takımlarından. Ajax'a 1-1 ve 3-3'lük skorlarla yenilmeden elendiler. Taraftar olarak da Yunanistan'ın en ateşli taraftar gruplarından birine sahipler ve bir Türk-Yunan eşleşmesinde bu belirleyici faktörlerden biridir. Ancak Fenerbahçe'nin lige hazır olmadığını her haliyle belli eden görüntüsüne ve nispeten kötü kurasına rağmen bu turu geçeceğine inanıyorum ben. Ülke puanı açısından da geçmesini istiyorum açıkçası, tamam Fenerbahçe eleniyor dalga geçiyoruz falan ama futbola bakışımız bu kadar basit olmamalı.

Beşiktaş'ın rakibiyse Finlandiya'dan Helsinki. Finlandiya liginin kalitesiyle Türkiye liginin kalitesi tabii ki kıyaslanmaz ama rakibin Finlandiya'nın açık ara en güçlü takımı olduğunu vurgulamakta fayda var. Fizik olarak güçlü bir rakip bulabilir Beşiktaş karşısında ve her ne kadar yıldız transferleriyle yaz dönemini en iyi değerlendiren kulüp gibi gözükse de Plzen deplasmanında ortaya koyulan futbol onlar açısından da birkaç soru işareti bıraktı kafalarda. Rakip kadro kalitesi olarak Beşiktaş'ın yakınıdan geçmese de Şampiyonlar Ligi elemesinden geldiklerini de belirterek ciddiye alınması gereken bir takım olduklarını ekleyelim. Ayrıca son bir detay olarak da iki takımın daha önce 94-95 sezonunda Kupa Galipleri Kupası'nda (o zamanki Uefa Kupası-Avrupa Ligi) karşı karşıya geldiklerini ve Beşiktaş'ın rakibini 2-0 ve 1-1'lik skorlarla elediğini belirtelim. Beşiktaş oyun disiplinini koruduğu ve rakibi küçümsemediği sürece turu geçecektir.

Son olarak Galatasaray'ın rakibini inceleyelim. Bana göre takımlarımız arasında en kapalı kutu kurayı Galatasaray çekti. Karpaty Lyiv Ukrayna Premier Ligi'ne 2006 yılında yükselmiş bir ekip. İlginç bir benzerlik olarak Yeşil Aslanlar olarak anılıyorlarmış. Güçlü bir altyapıya sahip olan takım genel olarak genç oyunculardan kuruluymuş. Takımın en büyük yıldızı olarak Brezilyalı forvet Batista gösteriliyor, bunun dışında 2 Brezilyalı oyuncu daha varmış kadroda. Karpaty bu sezon Avrupa Ligi mücadelesine erken başlamış ve 2. ön eleme turunda İzlanda'nın KR Rejkjavik takımını 3-0 ve 3-2'lik, 3. ön eleme turunda ise Gürcistan'ın Zestaponi takımını 2 maçta da 1-0'lık galibiyetlerle geçmiş. Dört haftası geride kalan Ukrayna Premier Ligi'ndeyse 5 puanla 7. sıradalar. Kış aylarında olsak çok daha korktuğum bir eşleşme olurdu bu eşleşme Tromso maçlarını da düşünerek. Sezonu çok önceden açmış ve ligde de 4 maç oynamış bir takım, ayrıca Ukrayna liginde oynanan sert ve fiziğe dayalı futbol göz önünde bulundurduğunda fizik mücadelenin ön planda olacağı bir eşleşme olabilir. OFK Belgrad önünde alınan farklı galibiyete rağmen Galatasaray da henüz hazır değil ne yazık ki, Ledesma ve Rosicky transferleri çok yazılıp çizilse de henüz kesinleşmiş değil ve hala önemli eksikleri var takımın. Yine de tabii ki turun açık favorisiyiz. Ukrayna'nın ülke puanı konusunda rakiplerimizden biri olduğunu da unutmayalım. 4 temsilcimizden en az 3'ünü Avrupa Ligi'ne sokmamız gerekiyor, başta Galatasaray olmak üzere bütün takımlarımıza başarılar..

Hiç yorum yok: