12 Ağustos 2010 Perşembe

Sezon Öncesi Galatasaray


Geçen sezon başında takımın başına Frank Rijkaard'ın gelmesiyle sezona umutlu ve iddialı giren Galatasaray ne yazık ki geçtiğimiz sezondan umduğunu bulamadı. Biraz bilinçli Galatasaraylılar Rijkaard'ın sisteminin oturması zaman alan bir sistem olduğunu biliyordu, o yüzden şampiyonluğun zor olduğunun farkındaydık ama sene içinde gerçekleşen olaylar ve kadro yetersizliği Rijkaard'ın ilk senesini verimli bir alışma senesi olmaktan bile uzak kıldı. Bir zamanlar Şampiyonlar Ligi'ne en çok katılan 3 takımdan biri olan Galatasaray'ın Devler Ligi'nden uzak 3. senesi bu. Tek teselli Rijkaard'ın 2. sezonunda takımı ve ligi çok daha iyi tanıyor olması.

Geçen sezon Galatasaray'ın kritik haftalarda yarıştan kopmasına sebep olan birkaç sıkıntı ve şanssızlık vardı. Öncelikle orta saha göbeğinin folloş olması. Sene başında Linderoth'a güvendik, Topal-Linderoth-Elano şeklinde bir orta saha düzeni planladık ki Linderoth oynadığı 5-10 maçta o mevkiide mükemmeldi. Ama onun sakatlığından sonra Galatasaray'ın elinde Topal, Sarp, Ayhan ve Barış'tan başka kimse kalmadı o mevki için. Bu oyuncuların da teknik, mental ve/veya fiziksel olarak Galatasaray seviyesinde oyuncular olmaması Galatasaray'ı zayıf takımlara karşı dahi üstünlük kuramayan bir kimliğe büründürdü. 2. en önemli sorun ise Baros'un sakatlığıydı. Galatasaray hücum hattının en değerli oyuncusu Milan Baros'un sakatlığı döneminde önce Nonda, sonra Kewell, sonra da Arda denendi en uçta. Bunlardan Baros'un görevini az veya çok yapabilen tek adam olan Kewell da sakatlanınca Jo yarım sezonluğuna kiralandı. Ancak o da beklenen performansı veremeyince Galatasaray gol yollarında çok sıkıntı çekti ve istediği hücum futbolunu oynamakta zorlandı. Bana göre ön plana çıkan son problem ise bireysel hatalardı. Galatasaray sezon boyunca kritik maçlarının çoğunda bireysel hatalardan dolayı puan kaybetti. Örnek verelim, ilk yarıdaki FB maçında Keita'nın kırmızı kartı, Atletico maçında Caner'in kırmızı kartı, ikinci yarıdaki TS maçında Emre Güngör'ün hatası, ikinci yarıdaki FB maçında Franco'nun hatası vesaire vesaire. Bu da takımdaki bazı oyuncuların mental problemlerine işaret ediyordu. İlginç olan bir nokta da saydığım oyuncuların tamamının takımdan gönderilmiş olması, Frank Rijkaard takımda daha çok akla ihtiyaç olduğunu vurguluyor bu satışlarla. Neyse fazla uzatmadan sezon açılışına 3 gün kala kadroyu inceleyelim:



Öncelikle kale mevkinden başlayalım. Bana göre kesinlikle yetersiz. Ufuk Manisa'dayken çok beğendiğim bir kaleciydi ancak İstanbul'a geldikten sonra özel hayatı ve çalışma disipliniyle ilgili hiç olumlu haberler gelmiyor. Aykut ise daha sezonun ilk 2 maçından kanıtladı neden kendisine as kaleci olarak güvenemeyeceğimizi. Aykut yedek kaleci olarak idealdir, kendisine görev düştüğünde iyi motive olur ama hiçbir zaman büyük takım kalecisi olamamasına sebep olacak denli büyük eksiklikleri var, bunların başında da çizgi kaleciliği geliyor. Bana kalsa Sinan Bolat için şimdiden girişimde bulunmuştum, Beşiktaş da Fenerbahçe de güven veren Türk kalecilere sahipken bizim bu halimiz üzücü.

Savunma hattına takviye olacağını düşünmüyorum, yani buraya yazdığımız oyuncular savunma hattını oluşturacak. Bana göre bu savunma hattı iyi motive olursa lig için fazlasıyla yeterlidir. Sahanın sol tarafında aklıyla atağı organize edecek bir Hakan Balta, sağ tarafında ise Lucas Neill olduğu sürece fizik olarak toparlanmış bir Servet bu savunmada sırıtmaz. Yedek kadroda da Ali Turan'ı sağ bekte kullanılacağını düşünmeme rağmen stopere yazmak zorunda kaldım çünkü savunma hattımızda oynayan oyuncuların çoğu birden fazla mevkide oynayabiliyor bu yüzden asıl mevki stoper olan 4. bir oyuncumuz yok.

Ve orta sahaya gelelim, işin asıl patladığı yere. Evet sezonun açılmasına 3 gün kala as kadroda 2 adet soru işareti görüyorsunuz.. Cana transferiyle ön liberoya lider ve agresif bir oyuncu kazandırıldı, ancak hala asıl eksiklikler giderilmedi. Elano'nun durumuna göre bir ofansif orta saha ve kesinlikle bir çift yönlü oyuncu alınmalı. Elano'nun gönderilmesine karşı değilim, 10 milyon civarı paralar veriliyorsa hemen satılsın çünkü doğru scoutingle yerini çok daha genciyle doldurmak mümkün. Ancak Elano'nun futbolcu kalitesini de tartışmam, geçen sene takımdaki eksikliklerden dolayı kaleye 40 metre mesafede neredeyse ön libero gibi oynamak zorunda kalan bir Elano vardı, oysa ki Elano kaleye yaklaştıkça etkinliği artan bir futbolcu. Takımın en kilit yeri olan orta saha ortasının sezonun başlamasına 3 gün kala hala "boş" olması çok çok çok büyük bir sorun. Ayrıca ön liberoda Cumhur ve Musa'nın da bu sezon Ayhan ya da Barış'tan daha çok kullanılmasını temenni ediyorum.

Son olarak hücum bölgesinde kanatlarda Pino, Serdar, Arda, Kewell gibi bir rotasyon var. Ne Arda ne de Kewell'ın 4-3-3'te açık olmak için gereken fiziki özelliklere tam olarak sahip olmadığı düşünülürse bir genç oyuncu transferi fena olmaz yedeğe. Yedek kadroyu 4-2-3-1 şeklinde dizdim, Arda'nın orada Emre Çolak'ı koyduğumuz mevkiide oyun zekasıyla sol açığa göre çok daha verimli olacağını düşünüyorum, Rijkaard da zaman zaman bu dizilişi alternatif olarak düşünecektir. Geçen sezon başı Elano gelmeden de takımın bu dizilişle oynadığını belirtmekte yarar var. Son olarak merkez forvette Baros, Kewell ve Mehmet Batdal var. Rijkaard'ın 4-4-2 oynamadığı düşünülürse yeterli bir rotasyon. Kewell'ın forvet performansı yedek oyuncusu için fazlasıyla yeterli bana göre. Ayrıca Pino'nun da burada görev alabileceğini unutmamak gerek.

Galatasaray bana göre sezona hiç mi hiç hazır değil, ilk hafta maçında ligin küme düşme adaylarından Sivasspor karşısında bile mutlak favori olduğumuzu söyleyemiyorum. Transferleri bu saate kadar yetiştiremeyen yönetimi kutluyorum. Nasılsa olası bir başarısızlıkta medyaya sunulacak kurban belli, Frank Rijkaard. Şu kadrosuyla Galatasaray için tahminim 3-6 aralığı, ama çok gecikmeden gelecek 2 transferle bir anda şampiyonluğun en büyük favorisi konumuna da gelebiliriz.

Hiç yorum yok: