
-Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz? Fanatik bir Lakers taraftarı olduğunuzu biliyoruz.
26 yaşındayım, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde Halkla İlişkiler ve Reklamcılık okudum ve diplomamı almayı bekliyorum. 90'ların ortalarından beri basketbolla ilgileniyorum, ilgim 90'ların sonunda zirve yaptı, yine bu dönemlerde Lakers sevgim büyümeye başladı. Okumayı, dinlemeyi, izlemeyi, yazmayı, oyun oynamayı severim. Neleri olduğuna girmeyeyim.
-Lakers'ın şampiyonluğundaki kilit isim kimdi sizce?
Tek bir isim söylemek gerekirse Pau Gasol. Lakers'a geldiğinden beri büyük aşama kaydetti. Geldiğinde takımın yapısına uyacak, çok iyi bir oyuncuydu, şimdi bence ligin en iyi pota altı oyuncusu. En iyi olduğu fikrine katılmayanlar bile en iyi üçten biri olduğuna karşı çıkmayacaklardır. Bynum'ın sakatlığı nedeniyle serinin ilk üç maçı sonrasında hemen hiç katkı verememesine ve Odom'ın genel olarak kötü bir seri geçirmesine rağmen Gasol'ün varlığı Lakers'ın pota altında üstün olmasını sağladı. Play-off'un önceki kısmını da harika oynadı. Kobe elbette takımın MVP'si ama o zaten hesapta olan bir şeydi, kilit bir oyuncudan bahsedeceksek bu Gasol'dür öncelikle.
-Lakers'ın sisteminde hangisi daha etkili oldu? Ron Artest-Trevor Ariza?
Trevor Ariza'nın sistem içerisinde daha rahat, daha akıcı hareket ettiği düşünülebilir ama sistem denilince akla hücum geliyor haliyle, savunma birden konu dışı kalıyor gibi. Oysa Ariza-Artest kıyaslaması oyunun iki yönüyle yapılmalı. Hücumda tarzları farklı ama toplam katkıları bakımından öyle büyük farklar yok. Herkesin aklında Ariza'nın geçen sene play-off'ta tutturduğu %48'lik üçlük yüzdesi kaldığından Artest'in kötü performansları olduğundan daha da kötü gözüktü. Artest belki çok daha istikrarsız ama Celtics serisinin birinci, altıncı ve yedinci maçlarında 15, 15 ve 20 attı, bu da gözardı edilmemeli. Ayrıca Ariza'nın da geçen sene final serisini %36 şut isabetiyle bitirdiğini çoğu kişi hatırlamaz. Savunmaya gelince, Ariza çok iyi bir yardım savunmacısı ama aynı ölçüde iyi birebir savunmacı değil. İyi denebilir ama kesinlikle Artest seviyesinde değil. Hele Paul Pierce, LeBron James, Carmelo Anthony tipindeki, güçlü fiziğini kullanabilen 3 numaralara karşı... Paul Pierce bu seride kötü bir performans sergiledi ve bu Artest sayesinde olmuştur. Yani kıyaslama yapacaksak, Artest daha iyidir.
-Phil Jackson'ın Lakers'da ki geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?Kalırsa bir üçleme daha gerçekleştirir mi?
Jackson kalacak gibi geliyor bana, şampiyonluk sonrası onu bırakmak kolay olmayacaktır. Ama 12 milyonluk yıllık ücretinde ufak da olsa bir indirime gidebilir. Üst üste üçüncü bir şampiyonluk için Lakers zaten şimdiden favori konumunda çünkü hem kendileri epey problemli bir sezonu atlatmayı başardılar ve transferde tamamen karavana atmazlar, Bynum ve Kobe yine sakatlık problemleri yaşamazsa seneye daha da iyi olmaları yüksek bir ihtimal, ayrıca bütün büyük rakiplerinde önemli problemler söz konusu yaza girerken. Three peat Jackson kalmasa bile gerçekleşebilir bu durumda. Ama gelecek ismin kim olacağı da önemli.
-NBA'de şu an aktif oyuncular arasında en iyi beş yapsanız kimlerden oluşur?
En iyi beş oyuncu değil de, en iyi takım beşi diyorsanız: Chris Paul - Kobe Bryant - LeBron James - Tim Duncan - Pau Gasol. Dwight Howard'ı pek tutmuyorum. En iyi beş oyuncu diyorsak Duncan yerine Wade girebilir.
-Bu yaz ülkemizde düzenlenecek olan Dünya Basketbol şampiyonası hakkında neler düşünüyorsunuz?Sizce milli takımımızın şansı nedir?
Taraftar desteğiyle oynayacak olmak özellikle Türkiye için büyük bir avantaj ama kabul etmek gerekir ki kadrodaki oyuncuların büyük bölümü kişisel olarak çok kötü sezonları geride bıraktılar. Diğer taraftan bu tip durumlarda milli takım toparlayıcı olabiliyor, ayrıca turnuvaya daha epey var. Şampiyonayı yeni sezonun parçası gibi görebiliriz. Milli takımın istikrarlı bir çizgisi yok yıllardır, bu bakımdan da tahmin yapmak çok zor. Yine de en az çeyrek final olur diyebiliriz. Ve evinde oynayan bir takımın o noktalardan itibaren giderek daha iyi bir ritm tutturması muhtemel.
-Yıldız oyuncuların şampiyonaya katılmamaları size göre doğru mu?Şampiyonayı nasıl etkiler?
Bu konuda oyuncuların kararlarını değil, organizasyonları tartışmak gerekir. Basketbolda her yaz bir büyük turnuva var. Çift sayılı yıllarda Olimpiyat ve Dünya Şampiyonası, teklerde kıta şampiyonaları. Ayrı ayrı Olimpiyat ve Dünya Şampiyonası olmasını saçma buluyorum. Avrupa Şampiyonası gibi kıta şampiyonalarının bunlara bağlı olarak iki senede bir yapılması da büyük saçmalık. Her sene turnuva olması bu şampiyonaların anlamını da azaltıyor. Ben de oyuncu olsam ben de bir noktada "Bu yaz gelmiyorum" derdim. Şampiyonayı nasıl etkileyeceğine gelince, elbette büyük darbe demek. En basitinden şampiyona afişlerinde kullanılan oyuncuların Hidayet Türkoğlu dışında hiçbiri gelmiyor sanırım. Ne Kobe, ne Gasol, ne Bogut, ne Parker, ne Yao... Ne söylenebilir ki bunun üzerine?
-Son olarak spor yorumcusu olmak isteyen kişilere önerileriniz neler?
Bu iş için "şunları uygularsanız olursunuz" denebilecek kesin bir reçete yok maalesef. Ne kadar iyi olursanız olun bir noktada iş tesadüflere, ilişkilere, şansa kalıyor. Ama o şansı da öncelikle kişi kendisi yaratıyor elbette. O noktaya kadar tavsiye edebileceklerim bol okuma, araştırma, izleme ve yazma denemeleri yapma. Çünkü bir konuda kimseden bir şey duymadan fikir belirtebilmeniz için öncelikle o konuyu bilmeniz gerekir. Basit bir mantıkla daha iyi fikir ortaya çıkarmak için daha iyi bilmeniz gerekir. Ve bunun da sonu yok. Ayrıca kafanızda oluşan fikri anlaşılır biçimde ifade edebilmelisiniz. Bunun için de ister forumlarda, ister kişisel bir blogda yazmak iyi bir başlangıç adımı.
Bu keyfili sohbet için Orkan Çolakoğlu'na tekrar teşekkürler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder