18 Mayıs 2010 Salı

Lakers Suns Batı Finali


Gelelim bu Play off'ların hücum anlamında en zevkli serisine. Gerçekten çok akıcı ve göze hoş gelen basketbol oynayan iki takımın karşılaşması, basketbolseverler açısından bir şölen niteliğinde. Spurs gibi bir ekolü süpürerek gelen Suns'ın (ki burda çok ilginç bir istatistik göze çarpıyor, Spurs Duncan geldikten sonra sadece bir kere, o da 2001 yılında, Konferans Finallerinde Suns'ın şu anda rakibi olan Lakers'a süpürülmüş) son şampiyon Lakers karşısında neler yapacağı merak konusuydu.

Maça hızlı başlayan Suns, devamını getiremedi ve maç üçüncü çeyrekte koptu. Zaten Suns koçu Alvin Gentry son çeyrekte Nash'i oyuna bile almadı. Yalnız maçı Suns kötü oynadığı için kaybetti dersek, onlara haksızlık etmiş oluruz zira felaket şut atan Frye ve Dudley dışında kötü oynayan yoktu diyebiliriz. Sezon içinde bol dakika alan Suns yedekleri, serinin kaderini çizecek gibi görünüyor. İlk Maçta çok kötü oynayan Frye (7'de 1 üçlük, 3 sayı) bence ikinci maçta performansını yükseltecektir. Frye'ın atacağı sayıların yanında, Gasol - Bynum ikilisi aynı anda sahada olduğunda birini dışarı çıkmak zorunda bırakabilir. Bu sebeple Lakers savunmasını açmak açısından çok önemli. Bence Lakers'ın her oyun kurucusundan daha iyi olan Goran (Phil Jackson telaffuzuna göre Dracig) Dragic'e gelirsek, sahada olduğu anlarda çok iyi performans veriyor ve daha önemlisi, takım organizasyonunun aksamasını engelliyor. Bu da yaşlanan Nash'in daha çok kenarda oturarak dinlenmesini sağlıyor. Bu oyunu devam ettirmesi Suns açısından çok önemli.

Suns cephesinden son olarak Nash ve Amare ikilisini değerlendirmek lazım. Amare, ilk maçta gerçekten inanılmaz şut attı. Bu performansı devam ettiremese bile en azından belirli bir seviyede tutturması şutların yanı sıra boyalı alan da aktif olması Suns açısından çok önemli. Zaten şut ağırlıklı olan bir takım olan Suns'ın pota altı güçlü olan Lakers'a karşı iç dış dengesini korumasını kolaylaştırır. Steve Nash'i ise gözünün hiç rahatsız etmediği ortada. Guard rotasyonu çok zayıf olan Lakers'a karşı önümüzde maçlarda bu maçtan da iyi oynamasını bekleyebiliriz.

Lakers tarafındaysa herşey mükemmeldi. Şutların girmesinden çok, Kobe'nin alıp atmadığı poziyonlarda organizasyonun iyi olması önemliydi. Gerçekten Lakers cephesinde herkes kendinden bekleneni fazlasıyla yerine getirdi. Onlar adına tek sorun ise, bu kadar harika oynadıkları bu maçı koparmak için ellerine geçen fırsatları değerlendirmedeki beceriksizlikleriydi. Her seferinde, tam Lakers son darbeyi vurup maçı kazanacakken, Suns bir geri dönüş yaptı. Fakat her maç bu kadar iyi oynayamayacaklar ve ellerine gelen fırsatları böyle harcamaya devam ederlerse maçları hatta seriyi bile kaybedebilirler.

İlk maçta Gasol - Odom ikilisinin harika performansının yanında Artest'in olgun ve yüksek yüzdeli oyunu çok önemli bir artıydı Lakers için. Zira ilk iki serinin aksine bu seriyi geçmek için onun da katkı vermesine ihtiyaçları var.

Bir parantez de bu adama açmak lazım. 40 sayıyla inanılmaz oynadı Kobe. Onun bu seviyede oynadığı maçlarda Lakers'ın kaybetmesi imkansız gibi gözüküyor. Ayrıca iki seri arasında hiç antrenman yapamamış olduğu ve yüzde yüz performans veremeyeceği dedikodularına da sert bir cevap verdi süperyıldız. Lakers'ın ilerlemesi için onun sağlık durumu belki de en önemli değişken. Sağlık demişken, Bynum'dan bahsetmemek olmaz tabi. Dizi gittikçe kötüye giden yıldızın dakikaları ve efektifliği gitgide düşmekte. Onun sahada olması Lakers'ın güçlü olduğu pota altında rakiplerini ezmesi için gerekli.

Yazımızı bitirirken, ikinci maçtan bahsedelim biraz. Lakers'ın ikinci maçta da böyle olağanüstü bir şut performansı gösterme ihtimali düşük olduğundan, maçı koparmak için ellerine geçen şansları iyi değerlendiremezlerse hüsrana uğrayabilirler. Suns'da da yedekler (özellikle Frye) ikinci maçta performanslarını yükselteceklerdir. Frye'ın performansını yükseltmesi, Lakers'ın savunmasında sorunlar yaratabilir. Suns yedeklerinin Lakers yedeklerine kağıt üzerinde olan üstünlüklerini sahaya taşımaları, ikinci maçın ilk maça oranla çok daha yakın geçmesine neden olacaktır. Eğer Lakers karşısında daha iyi oynayan bir Suns bulur ve yakalayacağı şansları değerlendiremezse, Arizona'ya 1-1 gitmek zorunda kalabilir.

Hiç yorum yok: