19 Mayıs 2010 Çarşamba

Win or Go Home !!! Orlando - Boston Doğu Finali


Boston çok büyük iş yaptı. Konferans Finallerinde ev sahibi avantajına sahip olmadan ilk iki maçı kazanmak büyük başarı. Aslında maç, beklediğim gibi geçti. Celtics, Orlando'yu kendi oyununu oynamak zorunda bıraktı. Hani Rıdvan Dilmen'in bir sözü var, "Özetten golleri çıkarsak Güntekin, maçı kimin kazandığını anlamazsın" diye, bu maçta da formaları çıkarsa oyuncular Orlando'nun Orlando olduğuna inanmaz kimse. İstenilen Orlando hücumu nedir, top içeri iner dışarı çıkar, bulunan bir açıktan ekstra paslarla en boş şutöre kadar döndürülür ve bomboş bir üçlük şansı yakalanır ya da top içeri indiğinde Howard sayıyı yapar. Bu maçta bu iki hücum tipinden ilkinin sayısı 10'u geçmez. Yani Orlando, koca maçta sadece 10 kere istediği iyi hücumu yapabildi.

Gelelim Orlando'da ayakta kalan iki isimden biri olan Howard'a. Howard tahmin ettiğim gibi maça çok konsantre ve istekli başladı. İlk maçtan sonra kısalara baya telkinde bulunmuş herhalde Van Gundy bu konuda. Howard için günün en önemli ayrıntısıysa 17'de 12 attığı serbest atışlardı. Maçın en kritik yerlerinde bile atışları sayıya çevirdi. Orlando önündeki maçlarda mümkün olduğunca Superman'den oynamaya devam etmeli. Bir diğer ayakta kalan isim ise Reddick'ti Orlando'da. Yüksek yüzdeyle şut atan Guard, savunmada da Ray Allen'a karşı büyük iş yaptı. Gelelim Orlando'nun soru işaretlerine. Aslında Orlando kısmını pek uzatmak istemiyorum çünkü önceki yazıda da bahsettiğimiz şeyler oldu. Nelson, Ronda karşısında varlık gösteremezken takım organizasyonunu da mahvetti ve Carter kritik anlarda kaçırdı iki serbest atışla buraları oynamaya ne kadar alışık olmadığını gösterdi. Orlando, bu hücum organizasyonuyla bu seride ne yapar hiçbir fikrim yok.

Basın toplantısını izledim Van Gundy'nin. Çok önemli noktalara parmak bastı. Yeterince sert oynamadığımız doğru değil, yeterince akıllı oynamadık dedi. Demek ki sistemden vazgeçen Orlando değil, oyuncular. Burda en büyük suç takımın Guard'ındadır her zaman. Bir an önce toparlanıp Orlando gibi oynamak zorundalar. Kendi sistemlerinde oynamadıkları zaman, en önemli hücum silahları olan Lewis tamamen devre dışı kalıyor ve zaten dağınık olan Nelson daha da düzensiz oynayarak takıma büyük zarar veriyor. Her ne kadar iş işten geçmiş gibi dursa da Orlando için 3. maç çok kritik. O maçı kazanıp momentumu arkalarına alabilirlerse küçük de olsa bir şansları olabilir fakat bunun için tüm oyunculardan katkı alabildikleri eski sistemlerine dönmeleri gerek.

Boston tarafında işler hala iyi gidiyor. Florida'dan 2-0 la dönebilecekleri akıllarına bile gelmemiştir. Pierce, ayrı bir seviyede oynamaya başladı. Bu maç ona Rondo da eşlik edince Boston Amway Arena'dan bir galibiyet daha çıkarmayı başardı. Boston'da her maç farklı bir yıldız öne çıkıyor. İkinci opsiyon durumundaki oyuncuların dışında çıkıp takımı sırtlayabilecek 4 yıldızın olması onları savunulması güç bir takım yapıyor. En önemlisi de gününde olmayan oyuncunun oyunu zorlamaması. Bugün şut sokamayan Ray Allen, sadece 6 şut attı maç boyunca. Bu da Boston'un hücum verimliliğini yükselten diğer bir etken.

Dikkat edilmesi gereken konu ise fauller. 2. maçta Pierce ve Perkins (16 dakika 6 Faul) oyun dışında kalırken, Rasheed de faul problemine girdi. Özellikle Perkins'in faul sayılarına dikkat etmesi gerek zira her ne kadar uzun rotasyonu geniş de olsa onun sertliğine ihtiyaçları var Howard'ı savunurken. Gereksiz fauller yapmak yerine haklarını Howard'ı çizgiye göndermek için kullanmaya çalışmalı.

Boston savunması, maç sonunda Van Gundy'den büyük övgü alacak kadar iyiydi. Orlando'nun organizasyon eksikliğinin en büyük nedeni tabiki sert Boston savunması. Yılmayan, hep doğru yerde durup doğru ikili sıkıştırmalara giden Boston'lu oyuncular, işin savunma kısmında mükemmele yakındılar.

3. Maç, Orlando için tamam ve ya devam maçı. Orlando 3. maçı kaybederse, seriyi çevirme ihtimalini de yitirir. Burda bahsetmek istediğim birkaç konu var Orlando adına. Öncelikle çok iyi oynayan Howard'ın maç boyunca yaptığı tek hata belki de Pierce'a yaptığı Flacrant Fauldü. Tansiyonu yükselten bu tip hareketler, tansiyonun sözlük anlamı olan Celtics'in işine gelir. Orlando, mümkün olduğunca rahat bir maç oynamaya çalışmalı ve bırakın kendi kendine tansiyonu yükseltmeyi amaçlamayı, Celtics'in (Özellikle tansiyonu çok seven Rasheed Wallace'ın) evinde bunun için yapacağı oyunlara da gelmemeliler.

Biraz da Carter'dan bahsetmek gerekli. Kaçırdığı son 2 serbest atışın dışında, maç boyunca hatalı tercihler yaptı Carter. Orlandı galibiyeti için Carter'ın sistem içinde hücum etmeye konsantre olması gerekli. Oyun sıkıştığında yine sorumluluğu ele almalı tabi ki ama, maç içinde hücum ritmini bozacak şutlardan kaçınmalı. Orlando oyuncuları, hayatlarının en önemli sınavlarından birini verecek bu seride.3. maçın galibini, Orlando'nun kimin oyununu oynayacağı belirleyecek. Eğer oyunları oynayabilirlerse, bir şansları olur ancak artık favori Celtics.


1 yorum:

Ikerry dedi ki...

Yine bir Boston Lakers finali gözüküyor ışıkta..