Üçüncülük maçları bana hep gereksiz gözükür aslında. Yarı finalde binbir mücadeleden sonra elenmiş, zaten morali bozuk adamlar için ha 3. olmuş ha 4. olmuş ne fark eder ki? Zaten genelde teknik direktörler de oyuncular da bu kafa yapısıyla çıkar maçlara, maçın öneminin 0'a yakın olduğunu bilerek. İşte bu yüzden de, futbol kalitesi yüksek olmasa da zevkli maçlar olur genelde bu maçlar. Dün de bu durum çok farklı değildi.
Her ne kadar ahtapot Paul yüzünden maçın sonucunu baştan beri biliyor olsak da, gene de izlemek için kurulduk televizyonun başına :) Almanya'da Klose'nin oynamaması (sakatmış) üzücüydü, rekoru kırsın isterdim açıkçası ama şansı kaçırdı, artık 36 yaşında oynarsa belki.. Maça geçelim. Sağ açık olarak çıktığı piyasada doğal yeteneklerinin doğru değerlendirilmesiyle iç pozisyonuna geçen (hatta turnuva boyunca kimi zaman ön libero gibi oynayan) Schweinsteiger'in müthiş şutunda günün kötülerinden Muslera'nın sektirdiği topu Müller "golü koklayarak" ağlarla buluşturdu. Bu tip golcü gollerini severim, çalışmakla olacak bir şey değil bu tamamen içgüdüyle alakalı. Müller de Bayern Münih'te bir maçından sonra blogun izleyicilerinden Abdülcanbaza kendisini pek beğenmediğimi söylediğimden beri beni mahçup etmeye devam ediyor, hata bende; Alman futbolunda Müller isimli birinin başarısız olduğunu ne zaman gördük ki :) Neyse, Uruguay Luis "Hand of God" Suarez'in dönüşüyle forvet triosunu oluşturmuştu yeniden, defansta da kaptan Lugano'nun dönüşüyle aslında ideal kadrolarına yakın bir kadroyla sahadaydılar. Bu triodan şu ana kadar en az parlayan Cavani'nin güzel golüyle 1-1 oldu maç daha dakika 30'da. Golde Schweinsteiger'in hatası var ama bu tarz ufak hataları fazla takmayıp hedefsiz bir maça konsantre olma problemi olarak ifade edelim.
Derken 2. yarı Forlan'ın güzel golü geldi. Forlan bu turnuvanın en başarılı oyuncularındandır bana göre, takıma hem liderlik etti hem de kritik anlarda sorumluluk almayı bildi. Bu sezon Atletico'yla olan başarısının ardından burada da başarılı olarak mükemmel bir sezon geçirdi diyebiliriz. Herkes bir an "ahtapot yanıldı mı yoksa?" demeye başlamış olsa da, Uruguay'ın üstünlüğü 5 dk bile sürmedi. Yine Muslera'nın bir hatasında Jansen sırt-boyun-kafa karışık vuruşuyla eşitliği sağladı. 80. dk'da Mesut'un kullandığı kornerde Khedira'nın golü geldi ve Almanya 3-2 yaptı. Khedira da bu turnuvanın en başarılı oyuncularından biriydi, işini fazla gürültü patırtı yapmadan başarıyla yaptı. Maçın bundan sonraki bölümlerinde Uruguay gol aradı. Son saniyedeki frikikte Forlan'ın şutu gol olsun isterdim açıkçası, ama direkten döndü top ve Almanya 3., Uruguay 4. oldu. Ne olursa olsun 2 takımı da tebrik etmek lazım. Futbol adına fazla bir şey söylenilecek bir maç olmadı belki, hatta zaman zaman halı saha maçı gibi hücumlar izledik ama 2 takım da hak ederek geldi buraya. Ancak, asıl heyecan tabii ki bugün yaşanacak. "Total futbol" İspanya, total futbolun babası Hollanda'yla oynayacak. Zehri yaratan Portakallar panzehiri de yaratabilecek mi, göreceğiz. Viva España!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder