Galatasaray taraftarı olarak transferlerin geciktiği şu günlerde, belki de her şeyden çok merak ettiğimiz durum Kewell'ın akıbetiydi. Bazı oyuncular vardır, daha ilk anda kalbinizi çalar. Kewell'la Galatasaray taraftarının tanışması da böyle oldu bir bakıma. Kayseri'yle oynadığımız Süper Kupa finaliydi, Kewell'ı ilk kez görecektik turuncular içinde. Oyuna girdi, Hasan Şaş ortaladı, kafayı vurdu ve gol oldu. Ona boşuna Oz Büyücüsü denmediğini ilk günden sihrini konuşturarak gösteriyordu Kewell. 19 numarayla özdeşleşti zamanla, ve Galatasaray taraftarına Hagi'den beri gördüğü en büyük sol ayağı gösterdi. Ama bugün çoğu Galatasaray taraftarı Ronaldinho'dan çok seviniyorsa Kewell'ın kalmasına, bunun sebebi ne golleri ne de sol ayağı. Harry Kewell Galatasaray taraftarına Galatasaray'ı yansıttı bir bakıma, asil, hırslı, mücadeleci.. Biz onu Bordeaux'ya attığı müthiş gol kadar en zor zamanda stopere geçmesiyle sevdik, hakeme Sabri'yi ve rakip oyuncuyu gösterip bu adam mı buna faul yaptı derkenki içtenliğini sevdik. O bizim için kalbini koydu ortaya, "Kewell from Galatasaray" oldu. Onu göndermek bize yakışmazdı, yönetim de kulübün gerçek sahibinin sesini dinledi ve Daddy Cool bir yıl daha Sami Yen'i inletecek.
Transferin duygusal yönünü bırakıp takıma olan etkisinden bahsedersek, Kewell'ı geçtiğimiz 2 sezonda hücum hattının her yerinde oynarken gördük. Tamam yaşı ilerledi, tamam hasta, tamam sık sakatlanıyor ama 6+2+2'de Kewell her zaman yer bulur. Geçen sene en zor zamanlarda takımı tek başına taşıdığını ve o sakatlanınca takımın alternatifsiz kaldığını hatırlatmak lazım. Dolayısıyla Kewell hücum hattı için iyi bir yedek olacak önümüzdeki sezon. Bence Kewell'ın kalması Pino transferini gereksiz hale getirdi, Pino yerine sağ veya sol açığa (Arda ve Elano'ya verilecek göreve göre, bu konudaki fikirlerimi başka bir yazıda ifade etmeyi planlıyorum) istikrarlı performans verebilecek bir oyuncu transfer edilip hücum bölgesi sorunsuz hale getirilebilir. Her şeyden öte, Rijkaard'ın geçen sezon çektiği en büyük sıkıntı dandun futbol oynamaya alışmış oyunculara sistem denen şeyi öğretememekti. Premier League tecrübesiyle, profesyonelliğiyle ve müthiş futbol zekasıyla Kewell Rijkaard'a da yardımcı olacaktır. Rijkaard takımı kenardan yönetirken takımın sahadaki zihinsel önderleri Neill, Cana ve Kewell olacak; topa hükmeden takıma liderliği ise kaptan Arda edecek. Yıllardır aradığımız, Galatasaray ruhu dediğimiz şeye en yakın kadroyu kuruyoruz gibi bu sezon; ama sezon açılışına az zaman kaldığını ve takımın hala çok büyük eksiklerinin olduğunu da unutmamak gerek..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder