Uzun süredir evden uzakta tatilde olmam nedeniyle yazı yazamamıştım, Fenerbahçe'nin ilk resmi maçıyla buna son vermek istedim. NBA Offseason hamleleriyle ilgili de bir yazı hazırlıyorum ve en yakın zamanda o postu da bitireceğim. Fenerbahçe'yle ilgili sözlerime maçın belki de tek yanından başlamak istiyorum, Miroslav Stoch. Tekniği, hızı, hırsı ve çabasıyla Fenerbahçe'nin yıldızıydı. Attığı golde yaptığı son vuruşunun yanında Gökhan Ünal'a attığı pas akıl doluydu. Maç içinde adeta tecrübeli bir 10 numara gibi (10 numara oynamamasına rağmen) orta sahanın top çıkarmasına yardımcı oldu, kanadında savunmasını da yaptı ve az sayıda Fenerbahçe ataklarının hemen hemen hepsinde kilit rol üstlendi. Daha ilk resmi maçında oynadığı bu futbol takıma iyice ısındığında göstereceği performansı heyecanla beklememizi sağlıyor.
Maçın bir diğer yıldızı da Volkan'dı. Kalede Volkan yerine Turkcell Süper Lig'deki başka bir kaleci olsa maçın 2-2 bitmesi olanaksızdı. Defansın tel tel döküldüğü bu maçta Fenerbahçe Kadıköy'e avantajlı bir şekilde dönüyorsa burada en büyük övgüyü hak eden Volkan'dır. Bekir ilk goldeki hatasıyla, Önder de maç boyu yaptığı hatalarla kafa olarak maça hazır olmadıklarını kanıtladılar. Ben ikisinin de Fenerbahçe'nin ilk 11 oyuncusu kesinlikle olmadığını düşünürken sezonun en önemli maçlarından birinde ikisini de sahada görmek üzücü. Bilica stil itibariyle Fenerbahçe'ye uygun olmayan bir oyuncu ancak ikinci yarıda takım 10 kişi kalıp kapanınca Sivasspor günlerinden manzaralar izletti bizlere. Savunmanın son halkası Dos Santos konusundaysa Aykan'ın hazırlık maçı sonrası yaptığı yoruma katılıyorum, sanırım kilo almış ve yavaşlamış, sezon başı antrenmanları eski formuna dönmesi için çok önemli, Fenerbahçe'nin Santos'un geriden çıkışlarına çok ihtiyacı var bu sezon.
Baroni'yi sahada hiç görmedim, Alex'se rakibin farklı tarzı karşısında beklenenin altında kaldı. Kazım konusundaysa hiçbir şey demiyorum umarım bu Fenerbahçe formasını son kirletişi olur, ben bu kadar lakayıt bir oyuncu görmedim.
Aykut Kocaman, elindeki kadroyla yapabileceğini yaptı, eleştirebileceğim tek değişiklik 87 de Emre yerine Deivid'in girmesiydi, Emre ne kadar yorgun olursa olsun Deivid'den iyi savunma yapacağı kesindir.
Young Boys takımı, benim beklentilerimin de üstünde bir hücum futbolu oynadı. Özellikle ilk yarıda çok koştular ve isabetli paslar yapıp tehlikeli bölgeye çabuk gelip pozisyonlar buldular. Maç sonunda 11 gol pozisyonuna girdiklerini görüyoruz, direkten dönen toplar ve boş kaleye auta atılarak harcanan birçok net fırsatları vardı.
Fenerbahçe, Kadıköy'de rakibini elbet eleyecek ama takımın iyi bir Lugano'ya, Gökhan'a ve bir her ne kadar Semih'i çok sevsem de bir santrafora ihtiyacı var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder