Beklemediğimiz derecede zevksiz bir Dünya Kupası izliyoruz.Mücadele gücü üst seviyede olabilir ancak topu ayağında tutan,pas yapan,total futbol anlayışıyla bağdaşan takım olarak belki Almanya'yı sayabiliriz.Beklentiler çok yüksek ve yıllardır beklenen kupa bunların çok uzağında.Hergün ''sanırım bugün başlıyor'' diye tempolu,zevkli ve gollü mücadeleler bekliyoruz.İşte dün birçok otoriteye göre turnuvanın favorisi Brezilya'nın maçına da böyle başlamıştık.Ancak Dunga daha kupaya gelmeden oyun anlayışlarını açıklar nitelikte şu sözleri söylemişti ''Joga Bonito'yu bekleyenler 4 sene daha beklesin çünkü biz kupayı almaya geliyoruz''.Aslında doğru da söyledi çünkü güçlü takım olmak,güzel futbol oynamak başka turnuva takımı olabilmek başkadır.Nitekim 2008 Avrupa Şampiyonası'nda da herkesin favorisi olan ve tempolu futboluyla farklı galibiyetler alan Hollanda çeyrek finalin ötesine gidememişti.Aynı şekilde Şampiyonlar Ligi'ni de Real Madrid,Barça gibi takımlar dururken alan savunmasını kusursuz yapan Inter'in kazanmasını da örnek olarak verebiliriz.Yani turnuvalar güzel futbolla değil mücadele ve iyi savunma ile kazanılıyor.
Maça gelirsek herkes için kapalı kutu olan ancak Asya takımlarının mücadeleci yapısıdan tahmin ettiğimiz Kuzey Kore topun Brezilya'nın kontrolünde olmasına itiraz etmedi.Golü yiyene kadar da iyi savunma yaparak kontra-atak kovaladılar.Brezilya savunmayı kişisel becerilerle açmaya çalıştı ancak sonuç olarak çok top kaybı yaptı ve ilk yarıda sadece uzaktan şutlarla sınırlı sayıda tehlike yarattı.İkinci yarıda ise daha istekli oynayan,top yapan ve en önemlisi hızlı oynamaya çalışan bir Brezilya izledik.
Kaka'nın bu kadar etkisiz olduğu bir maçta Bastos ve Maicon'un bindirmeleri ve Robinho'nun bire birleri ile etkili oldular.Nitekim ilk gol Maicon'un yaptığı bindirmenin ikinci gol de Robinho'nun attığı müthiş pasın sonucunda geldi.İkinci golden sonra iyice dağılan Kuzey Kore maç boyunca Brezilya dörtlüsünün belki de tek hatasında golü buldu.Maçın özellikle ilk yarısı temposuz ve fazla top kaybı yapan Brezilya ikinci yarıda zaman zaman oyunu hızlandırdı ve sonucunda goller geldi.Ama söylemeliyim ki futbolseverlerin beklediği Brezilya yoktu sahada.Kazanmaya gelmiş olabilirler (ki bu futbol büyük maçlarda yetmeyebilir),savunmaları da Dünya Kupası'nın en tecrübeli ve tabiri caizse en sağlam savunması olabilir ancak kesinlikle beklediğimiz seviyede bir oyun sergileyemediler.Son bir not da Elano için:Galatasaray'da bekleneni veremese de gerek oynadığı pozisyonun gerek oynadığı oyuncuların etkisiyle Elano sahada alıştığımız seviyenin daha üstündeydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder