20 Haziran 2010 Pazar

Dünya Kupası - 9. Gün -



Gün Hollanda - Japonya maçıyla başladı. Maçın ilk 10 dakikası heyecanlı geçecek izlenimi verse de sonrası bu Dünya Kupası'nın klasiği olan oyun kalitesi düşük pozisyonu az fakat oyuncular arası mücadele yüksek olan bir maça büründü. Bu maçta beni en çok üzen durum ise her turnuvaya renk katan her zaman hücum futboluna geçen Hollanda'nın bu maçta da önceliği defansa vermesi oldu. Ön liberolar oyunun hücum yönüne maç boyunca katılmadılar çakılı olarak bölgelerini savundular yine Hollanda'nın sol beki Van Bronckhorst'ta neredeyse hücuma hiç çıkmadı. Her turnuvaya heyecan katan takımlar Hollanda Portekiz ve Brezilya bu turnuvada ilk 10 gün itibariyle beni en çok hayal kırıklığına uğratan takımlar oldular. Tekrar Hollanda Japonya maçına dönecek olursak bu maçta 0-0ı değiştircek tek şey ya uzaktan bir gol yada bir yan toptu. Nitekim de Sneijder'ın uzaktan şutu Hollanda'nın hanesine 1'i yazdırdı. Sneijder de kötü oynadığı maçın yıldızı olmayı başardı. Maç hakkında söylenecek çok fazla birşey yok orta alana sıkışıp kalan iki takımında hücum bölgesinde çoğalamadığı 'klasik' bir Dünya Kupası 2010 maçı izlemiş olduk. Hollanda da böyle olacaksa vay halimize!



Gana-Avustralya maçı günün ilk maçına göre çok daha zevkli bir maçtı. Lucas Neill ve Harry Kewell'ın ilk 11'de başlayacak olması da maça zaten ayrı bir hava katmıştı benim için. Bunun üstüne bir de Galatasaray taraftarları için oynayacağım demesi de benim Avustralya taraftarı olarak maçı izlememe neden oldu. Avustralya maça çok iyi başladı rakibe iyi çalışmış Almanya karşısındaki ağır mağlubiyeti unutmak ve unutturmak isteyerek başladılar maça ve golü de erken buldular. Fakat Harry Kewell'ın şanssızlığı maçın Gana lehine dönmesine neden oldu. Şanssızlık diyorum çünkü ordan o kolu çekmek imkansızdı Kewell adınai bu net bir çarpmaydı ama bu çarpma kale çizgisi üstünde ağlara giden bir topa olunca kırmızı kart+penaltıya dönüşüyor. İkili mücadelerdeki hareketlere penaltı vermeyen hakemler aynı hareket orta sahada olunca rahatlıkla düdük çalabiliyorlarken Kewell'ın pozisyonu gibi pozisyonlar içinde tam tersi geçerli Kewell aynı müdaheleyi orta sahada yapsa büyük ihtimalle oyun devam edecekti. 1-1 den sonra Gana oyunu 15 20 dakikalığına domine etti fakat Avustralya toparlanmasını iyi bildi ve oyunu dengeledi hatta 2. yarıda Gana'dan iyi oynamaya başladı. Öne geçmek için gerekli pozisyonları buldular fakat değerlendiremeyince maçta 1-1 bitti. 2. maçlar sonrası grupta Gana lider ancak bu gruptan çıkma ihtimali en düşük olan takım bana göre şu anda Gana. Almanya'ya karşı kaybedecekleri bir 3 puan var ki bir futbol mucizesi veya şans Almanya'ya karşı olmazsa bu kesin. Gruptan çıkmaları Sırbistan-Avustralya beraberliğine bakıyor. Bu maç ise Avustralya Gana karşısındaki oyunuyla Sırbistan'da kağıt üstündeki kadrosuyla favori. Maçta farkı yaratacak takım bence Sırbistan olacaktır. Eğer Sırbistan takım halinde oynayıp bunu bireysel yetenekleriyle süslerlerse Avustralya'yı yener ve 2. olarak çıkar. Ama Avustralya şu an itibariyle Sırbistan'a göre daha organize bir takım görüntüsünde. Bakalım neler olacak?



Danimarka - Kamerun maçındaysa genel olarak savunmalar aksadı. Danimarka gol yiyene kadar top oynamadı, Kamerun'sa golü attıktan sonra savunma yapmayı beceremedi. Kamerun'a baktığımızda Etoo dışında hücumda etkili oyuncusu yok diyebiliriz. Özellikle Emana hatalı tercihleriyle bir çok atağın bitmesine neden oldu. Danimarka'daysa Rommedahl'ın yıldızlaştığı bir maç oldu. Tecrübeli kanat, Kamerun'un aksayan sol kanadını iyi işledi ve bir gol bir de asistle maçı bitirdi. Danimarkalı oyuncular hızlı çıkarken ve kanat değiştirirken attıkları paslardaki başarılarını oyunu tutarken yaptıkları paslarda devam ettiremeyince Kamerun 2-1'e rağmen oyundan kopmadı ve pozisyonlar da buldu. Fakat iyi vuruşlar yapmakta zorlanan Kamerun oyuncularına ikinci yarıda Etoo da katılınca, maçı ve gruptan çıkma şanslarını kaybettiler. Artık Hollanda'yla formalite maçına çıkacaklar gruptan çıkacak takımı Japonya - Danimarka maçı belirleyecek.

Hiç yorum yok: