20 Haziran 2010 Pazar

Dünya Kupası - 8. Gün -



Günün ilk maçında, harika bir futbol oynarak favoriler arasına ani bir giriş yapan Almanya ile Gana karşısında adeta varlık gösteremeyerek yenilen Sırbistan karşı karşıya geldiler. Almanya ilk maçına oranla daha tutuk başladığı maçın ilk yarısında Klose'nin tartışıma konusu bir pozisyonda atılmasıyla on kişi kaldı. Bunun üstüne ani bir atakta Jovanovic'in bulduğu gol de eklenince 1-0'lık yenilgiden kurtulamadı. Skor sizi yanıltmasın, benim izlediğim maçlar içinde en çok gol pozisyonu olan maçtı. Sırbistan'ın golünden sonra 10 kişi kalan Almanya, saldırmaya devam etti ve bir çok pozisyon buldu, fakat bir de penaltı dahil olmak üzere bu pozisyonların hepsini kaçırdı. Kırmızı kart gören Klose ve penaltıyı (ve daha bir çok pozisyonu) kaçıran Klose, gecenin günah keçileri oldular. Bu iki futbolcunun da Polonya asıllı olması da, hoş bir ayrıntı oldu. Bununla beraber Mesut Almanya adına iyi bir futbol ortaya koydu ancak, değiştirildiği dakikada yine kendisi gibi oyundan çıkan Müller'le beraber takımın en iyi iki oyuncusuydular. Löw, Mesut ve Müller'i oyundan alıp Podolski'yi oyunda tutarak, maçın kaybedilmesine neden oldu diyebiliriz. Sırbistan ise 1-0'dan sonra da birçok pozisyon buldu fakat bunları değerlendiremediler. Şans da onların yanındaydı, Almanya tarihinde Dünya Kupasında 90 dakika içerisinde ilk defa penaltı kaçırdı ve maçı böylece maçı kazandılar.


İlk maçında Cezayir'i 1-0'la geçerken tat vermeyen Slovenya, ABD'ye karşı daha iyi bir futbol ortaya koydu. Özellikle ilk yarıda fizik gücü yüksek Amerika karşısında topu iyi dolaştırdılar ve buldukları pozisyonları gole çevirerek devre arasına 2-0 önde girmesini bildiler. Slovenya'da Birsa ve Novakovic etkili bir oyun sergilerken rakip defansa zor anlar yaşattılar. Ancak Slovenya, ilk yarıdaki rahat oyununu ikinci yarıya taşımayınca Amerika 2 gol birden bularak durumu eşitledi ve gruptan çıkma şansını arttırdı. Amerika ikinci yarıya hızlı başladı ve Donovan'la golü bulduktan sonra da ataklarına devam etti. Bekledikleri golse, Teknik Direktör Bob Bradley'nin oğlu Michael Bradley'den geldi. Amerika bu beraberlikten sonra muhtemelen Cezayir'i de yenerek 5 puanla yoluna devam edecek.



Turnuva öncesi futbolun beşiği İngiltere hiç olmadığı kadar güçlü geliyordu belki de turnuvaya. Başta Capello faktörü, orta sahada Gerrard-Lampard-Barry'yle belki de turnuvanın en güçlü orta sahası ve forvette Rooney.. Ama ilk maçtaki 1-1'lik beraberlik ve vasat futboldan sonra, 2. maç daha da kötü bir futbol ve neredeyse 0 pozisyon bulunarak bitirilen bir maç. İlk maçta kaleci hatalarıyla puan kaybeden 2 ekibin mücadelesinde bu turnuva standartlarına göre bile sıkıcı bir futbol vardı. Barry'nin sakatlıktan dönmesiyle takımın ilk maçta yaşadığı sıkıntıları daha az yaşayacağını ve elemelerdeki futboluna döneceğini düşünüyordum şahsen. Ancak görünen o ki İngiltere'nin bu turnuvada daha büyük sorunları var sistem anlamında. İlerde Heskey'nin Hakan Şükür misali supporter olarak görev aldığı düzen işlemiyor, bu açıkça ortada. Turnuva öncesi Noat Samisa'da bir istatistik vardı, neden Heskey sorusuna yanıt olarak verilen. Rooney'nin yanında Heskey'le çok daha verimli olduğunu açıkça gösteriyordu bu istatistik, şöyle ki Rooney Heskey'le oynadığı son 11 maçta 10 gol atarken Heskeysiz 10 maçta 2 golü vardı. Ama bugün çalışmayan orta saha düzeninde tek opsiyonunuz Heskey kalınca ondan verim beklemek de zor. Peki Barry'e rağmen orta saha neden yaratıcılıktan uzaktı? Burada 2 etken var; 1.si Cezayir'in sahaya 3-5-2 şeklinde yayılması (Lennon çizgiye her indiğinde hem sol stoper hem de sol wing backle karşı karşıya kaldı ve hızıyla çalım atan bir futbolcu olarak iş yapmakta zorlandı, burada Glen Johnson'ın da kötü oynadığını söylemek lazım.), 2.siyse Capello'nun "B planı"nın olmaması. Rıdvan gibi konuşmuş olabilirim, ama takıma as oyunculara yedek olarak hep benzer oyuncuları aldı İtalyan hoca, oysa ki Theo Walcott veya Ashley Young bu tip karşılaşmalarda sistemi farklılaştırmak adına takıma alınabilirdi. Şu anki kadroya yetenek olarak farklılık katabilecek bir oyuncu olan Joe Cole'ün de daha çok kullanılması lazım bence. Bu maçtan bağımsız olarak gruptan çıkacağını düşünüyorum İngiltere'nin ancak daha ilk turdan eksikleri gün gibi ortaya çıktı ve işler çok da parlak gözükmüyor.

Hiç yorum yok: