21 Haziran 2010 Pazartesi

Dünya Kupası 11.Gün



Portekiz-Kuzey Kore

1966 Dünya Kupası çeyrek final maçında ilk kez kupaya katılan Portekiz ve Kuzey Kore takımları karşı karşıya gelmişti.İlk 25 dakikada 3 gol bulan Kuzey Kore maçı kazandı derken sahneye Eusebio çıkmış ve portekizin efsane golcüsü ikisi penaltıdan olmak üzere 4 gol atmıştı.Maçı 5-3 kazanan Portekiz turnuvada 3. olmuş ve katıldığı ilk Dünya Kupası'nda müthiş bir başarı elde etmişti.
Ancak o yıl çeyrek final oynayan iki takımdan Kore daha sonra futbolda adından hiç bahsettiremedi ta ki 2010 Dünya Kupası'na katılıp ölüm grubuna düşene kadar.Portekiz ise özellikle son yıllarda başarılı bir grafik çizdi ve futbolda söz sahibi ülkelerden biri konumuna geldi.İşte bu iki takım gruptaki ikinci maçlarında karşı karşıya geldiler.İlk yarıda sönük bir Portekiz ve sahada gezinen Ronaldo'nun da etkisiyle Kore etkili ataklar geliştirdi.Ancak 29. dakikada Meireles'in golüyle kontorlü eline alan Portekiz ikinci yarıda bize tek kale bir maç izletti.Halı saha maçı tadında geçen ikinci yarıda 10 dakikalık iki periyotta 3'er gol bularak maçı 7-0 kazanan Portekiz'e tur için son maçta bir puan yetecek.Kaldı ki averaj avantajıyla Portekiz yenilse bile gruptan çıkma konusunda büyük bir şansa sahip.Portekiz cephesinde Ronaldo ikinci yarıda oynadığı futbolla beğeni toplarken orta sahadaki Tiago ve Meireles ikilisi galibiyette kilit rolü oynadılar.Kore ise dağınık görüntüsünde kurtulamamasına rağmen özellikle ilk yarıda pozisyonlar buldu.Portekiz bu galibiyetle aynı zamanda Dünya Kupaları'ndaki en farklı galibiyetini elde etti.Daha önce 2006'da Polonya'yı 4-0 yenmişlerdi.Grubun diğer maçlarında büyük süprizler olmassa Brezilya ve Portekiz ikinci turda diyebiliriz.Ancak burda önemli nokta diğer grubun birincisinin İspanya olup olmayacağı.Zira çapraz eşleşmeden ilk turda gelecek İspanya iki takımında istemeyeceği bir rakip olur.



Şili-İsviçre

Günün ikinci maçınaysa hakem damgasını vurdu. Behrami'nin hatalı kırmısızı dışında bir çok pozisyonda saçma kararlar veren hakem, adeta maçı sabote etti diyebiliriz. İsviçre'nin oyununu hiç sevmem, ancak işin savunma kısmını 2004 Yunanistan takımından bile daha iyi yapıyorlar bence. Ne zaman Şili oyuncuları atağa çıksa, karşılarında kusursuza yakın bir kademe anlayışı olan İsviçre savunmasını buldular. Behrami atıldıktan daha da kapanan İsviçre, 75. dakikaya kadar dayanmayı başardı ancak eski Liverpool'lu Mark Gonzalez'in golüyle maçı kaybettiler. Bu golle de 559 dakikalık gol yememe rekorları bitmiş oldu. Önceki rekorun 550 dakikayla İtalya'da olduğunu da hatırlatalım. Şili, özellikle Behrami'nin atılmasından sonra etkili ataklar geliştirmeye başaldı fakat son vuruşlarda başarılı olamadılar. Yıldız adaylarından Alexis Sanchez aktif olmasına rağmen iyi bir futbol sergileyemedi. İsviçredeyse Gökhan İnler, Frei'ın çıkmasıyla ikinci maçta da kaptanlık pazubandını koluna geçirmiş oldu. İlk iki maçını kazanmasına rağmen, Şili hala gruptan çıkmayı garantilemiş değil, İsviçre - Honduras maçının skoruna göre İspanya'dan puan almak zorunda kalabilir gruptan çıkmak için.




İspanya-Honduras

Elemelerin en başarılı takımı İspanya 10 maçın tamamını kazanıp bir rekora imza atarak kupaya gelmişti.İlk maçta oyun kimliklerini kaybetmemiş gözükseler de İsviçre'ye yenilmekten kurtulamadılar.İkinci maçta ise karşılarında 1970 ve 1982'den sonra Dünya Kupası'na 3. kez katılma başarısı gösteren,tarihte ilk ve tek futbol savaşına neden olan (1970'de El Salvador ile yaşanan gergin maçlardan sonra 100 saat süren bir savaş) grubun en zayıf takımı Honduras vardı.Maça Busquets-Xavi-Alonso üçlüsünden oluşan fazla defansif gözüken bir orta sahayla başlamasına rağmen İspanya istediği pozisyonları maç boyunca buldu.Müthiş bir golle perdeyi açan Villa şansının yardımıyla takımının ikinc golünü de atarak galibiyetin mimarı oldu.62.dakikada bir de penaltı kaçıran Villa bir çok pozisyonu da değerlendiremedi.Honduras'ın dengeli gözüken ve çok kapanmayan oyun anlayışı takdire değerdi.Maç boyunca İspanya adına yaptığı bindirmeler ile etkili olan Ramos yakaladığı pozisyonları harcamasına rağmen öne çıkan isimlerden biri olmayı başardı.İspanya'nın ikinci golü bulana kadar üzerindeki baskıyı atamadığını gördük çünkü elde edilecek averaj ikinci tur için büyük önem taşıyor.Son maçlarda Şili bir süprize imza atmassa İspanya ikinci tura çıkmayı başaracak ancak önemli olan kaçıncı sırada oldukları.Karşı taraftan gelecek takımın büyük ihtimalle Brezilya olduğu düşünülürse İspanya'nın grup birinciliği için müthiş bir mücadele vereceği aşikar.

1 yorum:

N. Burak dedi ki...

Eğer Villa penaltıyı kaçırmasaydı Porketiz - Kuzey Kore tadında bir maç daha izleyebilirdik.